info@besgenegitimkurumlari.com +90 312 287 87 24

YKS 2021 Matematik Sınav Analizi

YKS 2021 RAHATINIZI BOZUN!

Özgür ÇELİK

Sevgili öğrenciler, bir YKS’yi daha geride bıraktık. Bu sınav zor muydu? sorusunu isterseniz ÖSYM istatistikleri ile cevaplayalım.

ÖSYM verilerine göre YKS 2021’e 2.592.390 aday başvurmuştur. Bu adayların %68’i TYT’de 150 ve üzeri puan almıştır. Dolayısıyla %32’si yani yaklaşık 829.000 aday 150 barajını geçememiştir. AYT puanı hesaplanan adayların ise %42,85’i 180 ve üzeri puan almıştır. Dolayısıyla %57,15’i yani yaklaşık 1.018.000 aday 180’nin altında puan almıştır. Bu verilere göre evet YKS 2021 zordu.

Diğer taraftan önceki yıllarda yapılan sınavlarla karşılaştırma yapıldığında matematik için soru bazında YKS 2021’in zor olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu karşılaştırma YKS 2022’nin yorumlanmasında bizi yanıltabilir. Çünkü YKS 2020’de pandemi nedeniyle kazanımlar eksik kaldı. Mart 2020’den sonra işlenen limit, türev, integral gibi konular sınavda sorulmadı. Dolayısıyla YKS 2022 tahminleri yapılırken ve çalışma sistemi belirlenirken artık eski sınavlarla soru karşılaştırmaları yerine bir sistem değişikliği yapılmalı sınav çalışma sistemine farklı bir bakış açısı getirilmelidir.

  • Hedefsiz bir sınava hazırlık süreci olamaz. “Sınava bir gireyim de aldığım puana göre bir üniversite ve bölüm belirlerim” düşüncesi sizin sınava -1 puanla başlamanıza neden olur. Öncelikle hangi üniversite ve hangi bölümü okuyacağınızı Belirlediğiniz bölüm için kaç net yapmanız gerektiğini veya sınava giren adaylar arasında hangi yüzdelik dilime girmeniz gerektiğini öğrenmelisiniz. Bu işin lokomotif dersinin matematik olduğu kabul edilirse belirlediğiniz bölüm için TYT ve AYT’de matematikten kaç net yapmanız gerektiğini bilmelisiniz.
  • Yukarıdaki bilgilere ulaşmak ve sınava hazırlık sürecinde yaşayacağınız zorlukları aşabilmek için sınav tecrübesi olan bir yakınınızla, okulunuzun rehber öğretmeniyle veya kendinizi yakın hissettiğiniz tecrübeli bir öğretmeninizle sınava dair konuşmalar yapın. Sistemi öğrenin.
  • “Matematik dersine nasıl çalışmalıyım?” sorusunu danışman olarak belirlediğiniz kişiyle cevaplamaya çalışın. Çünkü güçlü bir çalışma sistemi sizin bütün sınav performansınızı etkileyecek ve hedefinize ulaşıp ulaşamayacağınızı
  • “Hangi kaynaklardan çalışmalıyım?” İnanın ki hangi kaynaklardan çalıştığınız hiçbir önemi yok. Nasıl çalıştığınız en önemli konudur. Ders derste öğrenilir. Dersi dikkatli dinleyin. Anlamadığınız her şeyi çekinmeden öğretmeninize sorun. Polinom konusunu işlerken öğretmeninize “poli” ne demek “nom” ne demek, Trigonometri işlerken “tri”, “gon”, “metri” ne demek diye sorun. Tanım, kavram ve özellikleri iyi öğrenin. Öğrendikten sonra bunları nerede ne zaman nasıl kullanacağınızı belirleyin. Çünkü pekiştirme soruları çözerken veya deneme sınavı soruları çözerken yapamadığınız her soru; bilmediğiniz bir kavram, tanım veya özellik olduğunun veya bunları nasıl kullanacağınızı iyi bilmediğinizin göstergesidir.
  • “Çok soru çözdüm ama yine yapamıyorum.” Herhangi bir konu ile ilgili çözdüğünüz soru sayısının o konuyu ne kadar anladığınızla alakası yoktur. Fonksiyon konusu ile ilgili 30 soruluk bir çoktan seçmeli test çözdünüz, 2 yanlışınız var 30’da 28 doğru çok iyi ben bu konuyu öğrenmişim demeyin. Çünkü bundan sonra gireceğiniz sınavlarda karşınıza o yapamadığınız 2 sorunun gelebileceğini unutmayınız. Yapamadığınız o 2 soruyu incelemek yaptığınız 28 sorudan daha önemlidir. “2 soruyu neden yapamadım? Hangi kavram tanım veya özelliği bilmiyorum ya da biliyorum ama kullanamıyorum?” bu soruların cevabını arayın. Bu soruları cevaplarken konuyu güzel bir tekrar edin.
  • “Konuyu çok iyi anladım ama yeni nesil soruları çözemiyorum.” O zaman konuyu çok iyi anlamamışsınızdır. Öncelikle şunu Sorunun yeni nesli eski nesli olmaz. Yeni nesil demek ilgili konunun günlük hayatla bağlantısını içeren soru demektir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda ücretsiz olarak dağıttığı 10 yıl önceki ders kitaplarına bakın orada yeni nesil diye tabir edilen birçok soru görebilirsiniz. Çünkü matematik çoğunlukla insanlığın ihtiyacından doğmuştur. Matematiğin kendisi yeni nesildir. Bu nedenle soruları yeni nesil olarak gruplandırmayın. Bir konu ile ilgili günlük hayat ilişkilendirmesini içeren bir soru ile karşılaştığınızda şunu bilin ki o soru sizin konu ile ilgili öğrendiğiniz tanım kavram ve özelliklerden farklı bir şey içeremez. Bu sorularda gerekli açıklamalar soru girişinde yapılmak zorunda olduğu için metin kısımları sizi korkutabilir. Bu soruları çözebilmenin yolu; önce sabırla ve dikkatlice soruyu okumak, ardından soruda verilenlerin hangi konu ve özellikleri ile ilgili olduğunu belirlemek ve soruyu metin kısmından ayırıp gerçekte ne sorduğunu belirlemekten geçer.
  • Sınava hazırlık sürecinde öğrendiğiniz konuların sıralamalarına dikkat ediniz. Konuların sıralaması rastgele yapılmaz. Örneğin, oran-orantı konusu işlendikten sonra problemler işlenir. Çünkü problem demek çoğunlukla oran-orantı demektir. Oran-orantı konusunu iyi öğrenemediyseniz problem çözmekte zorlanırsınız. Bu nedenle öğrendiğiniz her konunun bir önceki konu ile ilişkisini mutlaka düşünün. Bu ilişkilendirme konuların daha iyi kavranmasına yardımcı olacaktır.
  • YKS’nin 1. oturumu yani TYT sınavının temeli problem çözme becerilerini ölçmektedir. Bu nedenle problem çözme hem YKS’nin hem de matematiğin en temel olmazsa olmazlarındandır. Problem çözebilmenin bir algoritması vardır. Bu algoritma üzerine kendinize bir sistem geliştirebilirseniz işte o zaman yeni nesil olarak tabir edilen soruları çözebilirsiniz.

İlkokul yıllarınızdan hatırlarsınız. Öğretmenlerimiz bir soru çözerken tahtayı ikiye böler, verilenler ve istenenler yazarlardı. İşte problem çözmek buradan başlar. Verilen ve istenenlerin bilimsel olarak genişletilmiş hali aşağıdaki gibidir.

Gerge POLYA’nın problem çözme algoritması

  • Problemi anlamak (en önemli aşamadır. Bunun için bol bol kitap okumalısınız. Çünkü problemlerin çoğu anlaşılamadığı için çözülemez.)
  • Çözüm fikrine ulaşmak için bir plan yapmak. Yani çözüm stratejileri
  • En uygun stratejiyi seçmek ve
  • Sonucunuzun doğruluğunu kontrol etmek.

Son söz; sınavlar her zaman zordur. Geçmişten günümüze yapılan üniversite sınavları da zor olmuştur. Bundan sonrada zor olacaktır. Soruların zorluk seviyelerini bir tarafa bırakın. Bunu belirlemek sizin elinizde olan bir durum değildir. Siz kendi kontrol edebileceğiniz durumlara bakın. Kendinize güzel bir çalışma sistemi geliştirin. Çünkü her beyin farklı öğrenir. Sizin bir şeyi nasıl en iyi şekilde öğreneceğinizi sadece siz bilebilirsiniz. Bunu keşfedin. İnsan beyni en doğru kararları ve en iyi başarıları hep en karışık, en sıkışık, en stresli olduğu zamanlarda elde etmiştir. Rahatınızı bozun.

Call Now Button0 312 287 87 24